Yargıtay 15. HD.,
23.10.2018 tarih ve 2017/1824 E., 2018/3989 K.
Mahkemesi :Asliye Hukuk
Mahkemesi
Yukarıda tarih
ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla
dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
–
K A
R A R –
Dava, araç tamir
sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkiline
ait olan ve …-… arasında yolcu taşımacılığınd kullanılan aracın, motor
bölümünden ses gelmesi üzerine 06.01.2014 tarihinde davalıya ait servise
götürüldüğünü ve arızanın giderilmesinin talep edildiğini, aracın davalı servise
bırakılarak şikayetlerin izah edildiğini, aynı gün içerisinde arızanın
giderildiğinin bildirilmesi üzerine aracın teslim alındığını, onarımdan 2 gün
sonra aracın yine arıza yaptığını, aracın bu kez …’da bulunan dava dışı …
Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait servise götürüldüğünü, servis yetkilileri
tarafından araç üzerinde yapılan inceleme sonunda, davalıya ait serviste
yapılan turbo şarj hortumlarının söküm ve değişimi sırasında yeni hortum
takılırken, türbün ile ilgili bir onarım yapılmadığından ve hortumların
gerektiği şekilde takılmadığından kesilen türbün parçalarının intercoola
girmesi sonucu intercoolun kırılmasına sebep olunduğu ve arızanın bu
sebeple meydana geldiğinin belirtildiğini, davalının yetkili servis olduğunu
ancak arızayı gideremediğini, davalının ayıplı hizmeti sebebiyle oluşan
4.000,00 TL’lik zararın 17.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari
temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve
dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait
aracın arızalandığı iddiası ile müvekkiline ait servise bırakıldığını, aracın
onarımı yapılarak ve sorunun ortadan kalktığı kendisine gösterilerek
davacı tarafa teslim edildiğini, davacıya ait aracın servise geldiği tarihteki
arızasına göre yapılması gereken onarımın yapılmış olduğunu, araçta sonradan
oluşan hasarın kendi onarımlarından kaynaklanmadığını belirterek davanın
reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama
sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama
sonucunda, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de, usulüne
uygun olarak gösterilen deliller toplanmadan yetersiz bilirkişi raporları
alınarak hüküm kurulmuştur. Bu sebeple öncelikle;
Davalı yüklenici tarafından
davacı iş sahibine ait aracın onarımı yapıldıktan sonra yeniden ortaya çıkan
hasar nedeniyle …’da bulunan dava dışı … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti’nce
onarımı yapılarak 17.01.2014 tarih ve 276756 nolu ve 4.000.03 TL bedelli fatura
düzenlendiğinden, ikinci onarımı yapan dava dışı şirketten aracın onarımı ile
ilgili teslim belgesi, iş emri ve araçta tespit edilen hasar ve arızalar
ile araca yapılan onarımı gösteren tüm belge ve servis kayıtları getirtildikten
sonra, yeniden seçilecek otomotiv konusunda uzman teknik bilirkişiden, davacıya
ait araçta oluşan ve dava dışı … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti’nde giderilen
arıza ve hasarın, davalının 06.01.2014 tarihinde kendisine teslim edilen davaya
konu araçta yaptığı tamir ve onarımdaki kusur ve ihmalinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı,
kaynaklanmış ise davacının ayıplı imalât sebebiyle istemekte haklı olduğu
tazminat miktarı konusunda aldırılacak rapora göre davanın sonuçlandırılması
gerekmektedir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak eksik incelemeye dayanan hükmün
davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan
nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının
istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı
olmak üzere 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.