- safiravukatlik.com.tr
- Avukatlık
- Mayıs 25, 2024
YARGITAY 3.
HUKUK DAİRESİ 08.05.2023
TARİHLİ VE 2022/8590 E. 2023/1325 K. SAYILI
KARARI
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Aksaray 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :
2021/335 E., 2022/278 K.
Taraflar
arasındaki araç kaydının iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı
vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince
başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar
verilmiştir.
Bölge Adliye
Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve
diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz
dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından
hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği
düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; araç
alım satımı ile iştigal ettiğini, Ordu’da bulunan dava dışı kayıt maliki satıcı
… ile … plaka sayılı aracın 160.000 TL bedelle satın alınması hususunda
anlaştıklarını, yanında çalışan kişinin akrabası olan Ordu İlinde bulunan
davalıyla aracın ekspertiz ve noter işlemleri için görüştüklerini, bu
işlemlerin davalı tarafından yapıldığını, aracın satış bedelinin aracın
malikine, noter ve ekspertiz masraflarının da davalıya banka aracılığıyla
gönderildiğini, güven vermesi nedeniyle aracın kaydının davalı adına yapıldığı
Aksaray’a getirip kendisine teslim ettiğini, aracı malik sıfatıyla kullanmaya
başladığını, davalıdan satış için vekalet istediğini ancak vekaletname
göndermediğini, daha sonra Fatsa Cumhuriyet Savcılığına 16.09.2020 tarihinde asılsız
olarak ihbarda bulunması üzerine aracın elinden alınıp yediemine teslim
edildiğini, davalının hak sahibi olmadığını ileri sürerek, aracın trafik
kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde araç için ödenen 160.000
TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava
konusu aracın kendisine ait olduğunu, sadece aracı alırken akrabası olan …’ya
ekspertiz raporunu gönderdiğini, dava açıldıktan sonra araç bedelinin davacı
tarafından …’ın hesabına gönderdiğini öğrendiğini, bu kişiye karşı dava
açması gerektiğini, kendisine karşı husumet yönetilemeyeceğini, aracının satışı
için …’ya verdiği vekaleti güveninin sarsılması nedeniyle daha sonra
azlettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece
Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2020/240 E., 2021/59 K. Sayılı kararıyla;
dava konusu aracın 28.07.2020 tarihli araç satış sözleşmesi ile satıcı …’dan
davalının 160.000 TL bedelle satın aldığı, davacının ise 28.07.2020 tarihli
160.000 TL tutarlı “… Plakalı fort için” açıklamalı banka dekontunu
dosyaya ibraz ettiği, soruşturma dosyasında yer alan davacı ve aracın satıcısı
…’ın beyanlarının birbiriyle tutarlı olduğu, aracın plakasını belirterek
açıklamalı para havale ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı adına
kayıtlı … plakalı aracın kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline,
aracın davalı tarafından davacıya teslimine karar verilmiştir.
2. İlk Derece
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili
istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. Bölge
Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/1091 E., 2021/1320 K. sayılı
kararıyla; uyuşmazlık hakkında inanç sözleşmesine ilişkin hükümlerin tatbik
edileceği, yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı yoksa inançlı işlem
iddiasının ikrar ve yemin gibi kesin delillerle de ispat edilebileceği, 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199 uncu maddesine göre, davalı veya
temsilcisi tarafından
gönderilen ve
dava konusu işlemi tamamen ispat etmemekle birlikte o işlemi muhtemel gösteren
sms mesajları, ses kayıtları, e-mail gönderileri, whatsapp mesajları ve
facebook yazışmalarının yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği ve senetle ispat
kuralının istisnasını oluşturarak tanıkla ispata olanak tanıdığı, bu kapsamda
ibraz edilen kayıtların delil olarak kabul edilebilmeleri için taraflar
arasında ihtilafsız olması, ihtilaflı olanlar yönünden bu kayıtların davacının
veya davalının cep telefonundaki mesaj ve yazışmaların asılları ile
karşılaştırılmaları, aralarında fark bulunup bulunmadığının tespiti ve
yazışmalara ilişkin dökümlerin uzman bilirkişi aracılığıyla cep telefonundan
alınarak rapor haline getirilmesi gerektiği, somut olayda, mahkemece dosya kapsamına
sunulan whatsapp yazışmaları ve sair kayıtlar incelenmeksizin bu kayıtların
yazılı delil başlangıcı olduğu göz ardı edilerek özellikle de tarafların
tanıkları dinlenmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu
gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yargılamanın
yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. İlk Derece
Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dosyaya
ibraz ettiği whatsapp mesajları asılları ile karşılaştırıldığı, aralarında fark
bulunup bulunmadığı bilirkişi raporu ile kontrol edildiği, mesaj kayıtlarının
yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiği, davacı beyanları ile aracın
satıcısı olan …’ın beyanlarının birbiriyle tutarlı olduğu, davacının araç
satış bedelini banka yoluyla dava konusu aracın plakasını belirterek açıklamalı
olarak havale ettiği, dinlenen tüm tanık beyanlarından satış sözleşmesinin dava
dışı satıcı olan … ile davacı arasında kurulduğunun anlaşıldığı, davalı ile
dava dışı olan … arasındaki uyuşmazlığın başka bir davaya konu olabileceği
gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına aracın kaydının iptali ile davacı
adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili
istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili;
dava konusu araç bedelinin dava dışı …’a ödendiğinden husumetin kendisine
yöneltilemeyeceğini, davacının kandırıldığı iddiasının doğru olmadığını, dava
açıldıktan sonra paranın davacı hesabından gönderildiğini öğrendiğini, davacı
ve ortağı olarak bildiği akrabası olan …’nın iyiniyetinden faydalandığını,
kuzeni olması sebebiyle aradaki güven ilişkisinden dolayı kendi aracının satış
işlemlerini dava dışı …’ya bıraktığını, dosyaya sunulan ses kayıtları ve
whatsapp yazışmalarında da açıkça geçtiği üzere, dava dışı …’nın müvekkiline,
aracı 175.000.00 TL’ye sattığını söylediğini, bunun üzerine “Ucuz gitmemiş
mi abi” diye sorduğunda “Abim alan kişi tanıdıktı anca bu kadar
oldu.” şeklinde yanıt verdiğini, hesap verir gibi açıklama yapmasının hayatın
olağan akışına aykırı olup, iddialarının gerçek dışı olduğunun açıkça bir
göstergesi olduğunu, aracının satışı için otomobil alım – satım işleriyle
uğraşan …’ya yetki verdiğini, vekaletname çıkarıp aracının zilyetliğini satış
için dava dışı …’ya bıraktıktan sonra sürekli kendisini oyalayan
beyanlarından şüphelendiğini, günlerce dönüş yapmaması üzerine suç duyurusunda
bulunduğunu, dosyaya sunulan whatsapp yazışmaları, ses kayıtlarını yeterli
olarak incelenmeden hükme vardığını, davalı tanıkları … ve …’nın
beyanlarının hükümde dikkate alınmadığını, araç bedelini ödemek için kredi
çektiğini, belgelerinin dosya içerisine sunulduğu halde ilgili yerlere
sorulmadan karar verildiğini, sadece satmaları aracı davacıya ve … isimli
şahsa bıraktığını, aracın davacıya ait olması gibi bir durumun söz konusu
olmadığını, davalı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken nispi
vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; ilk derece
mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini
istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye
Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ibraz edilen
whatsapp yazışma kayıtları uyarınca dinlenen tanık beyanlarından ve özellikle
dava konusu aracın satıcısı olan …’ın anlatımları itibariyle davacının,
davalı ile aralarındaki dava konusu aracın satın alınarak davacıya tesciline
yönelik inanç sözleşmesi ilişkisini ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne
karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön görülmediği, adli yargı yerinde
idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceği, davaya konu
araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla, çoğun içinde az vardır
ilkesinden hareketle aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi
gerekirken, yazılı şekilde trafik siciline tesciline yönelik karar verilmesinin
usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf
başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden
esas hakkında davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı aracın davacıya ait
olduğunun tespitine, aracın davacıya teslimine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz
isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili;
trafik tescil kaydının adli yargının görev alanında olduğu, aracın davacı adına
kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğini, davalının istinaf itirazlarına
cevap dilekçesi sunulduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince, yeni hüküm kurulmasına
karşın, vekalet ücretinin eski hali ile hüküm altına alındığını, karar
tarihindeki tarifeye göre hükmedilmesini ileri sürerek; kararın bozulmasını
talep etmiştir.
Davalı vekili;
istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarla, tescil yönünden karar
verilmeyeceğinin belirtilmesi neticesinde, terditli taleplerinden birincisinin
imkansız hale geldiğini, ikinci talep olan bedel iadesine karar verilmesi
gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık
ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık;
davalı adına kayıtlı aracın mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199 uncu maddesinde belge kavramı; ”Uyuşmazlık
konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan,
kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik
ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları” şeklinde
tanımlanmıştır.
2. Aynı
Kanunu’nun 202 nci maddesinde de;
“(1)Senetle
ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık
dinlenebilir.
(2) Delil
başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla
birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri
sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”
şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul
edilmiştir.
3.
Değerlendirme
Temyize konu
araç mülkiyetinin tespitine ilişkin kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki
nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru
şekilde belirlendiği, dava konusu araç bedelinin davacı tarafından açıklamalı
olarak satıcıya gönderildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199
uncu maddesine göre belge niteliğinde bulunan whatsapp yazışmalarının aynı
Kanunu’nun 202 nci maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı olarak kabulünün
gerektiği, bu kapsamda dinlenen tanık ve araç satıcısının beyanlarına göre de
aracın davacı adına alındığının ifade edildiği, ilk derece mahkemesinin
17.03.2021 tarihli ilk kararını istinaf etmeyen davacı taraf yönünden
hükmedilen vekalet ücretinin davalı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil
ettiğinin anlaşılmasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın
onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan
sebeplerle;
Temyiz olunan
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370
inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı
bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk
Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine
gönderilmesine,
08.05.2023
tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
WHATSAPP YAZIŞMALARI BELGE NİTELİĞİ TAŞIR...